4 Ocak 2011 Salı

Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Yönetmeliği

Bilindiği üzere Vergi Usul Kanunun Vergi incelemeleri bölümünde ve 140. Maddesinde vergi incelemelerinin usul ve esasları hükme bağlanmıştır. Öte yandan 01.08.2010 tarih ve 27659 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6009 sayılı Kanunun 9. maddesiyle VUK’nun 140. Maddesinde değişiklikler yapılarak 01.01.2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere vergi incelemesinde uyulacak usul ve esaslar yeniden belirlenmiştir.


Buna göre 01.01.2011 tarihinden itibaren 6009 sayılı Kanunun 9. Maddesiyle değişik VUK’nun 140. Maddesi ve 13/12/1983 tarihli ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 33/B maddesine dayanılarak hazırlanan Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ile vergi incelemelerinde uyulacak usul ve esaslar 01.01.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere 31.12.2010 tarih ve 27802 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.


Yönetmelik 4 bölümden oluşmaktadır. Bölüm başlıkları itibariyle yönetmeliği aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür.


1-TANIMLAR


Bu bölümde yönetmelik ile doğrudan ilgisi olan kuruluş, kavram ve kanuni deyimler tanımlanmıştır. Bu tanımlar bugüne kadar konuyla ilgili olarak düşünülen genel çerçeveye ve daha önce farklı denetim birimlerinin yönetmelik ya da yönerge başlıklarıyla düzenlediği hukuki metinlerdeki tanımlara uygun tanımlardır. Bu tanımlar bu kez bütün denetim birimlerinin ortak tanımları olarak karşımıza gelmektedir. Dolayısıyla, farklı denetim birimlerinin farklı anlayışlar taşımları gibi bir sorunun zemini de ortadan kalkmaktadır. Bu açıdan yönetmelikte “tam inceleme”, “sınırlı inceleme” ve “yıllık plan” kavramlarının tanımlanmış olması özellikle önemlidir.


2-GENEL HÜKÜMLER


Bu bölümde, vergi incelemelerin yürütülmesine ilişkin genel çizgiler ortaya konulmuştur.


Buna göre, vergi incelemeleri sadece bu yönetmelikte değil yıllık planda da belirlenen usul ve esaslara göre yerine getirilecektir. Yönetmeliğin bu hükmü yıllı denetim planlarına özel önem kazandırmaktadır.


Yönetmeliğin bu bölümünde inceleme görevinin yazıyla verilip bu yazı çerçevesinde kapsamının ve süresinin belirleneceği, sonradan bu hususlar da değişiklik yapılabiliyor olsa da, bu değişikliklerin gerekçesinin nezdinde inceleme yapılacağı belirlenmiştir. Dolayısıyla, mükellefler, şeffaf ve sınırları ve süresi kendilerince bilinebilir bir inceleme süreci geçireceklerdir. Yapılan incelemeler mükellefler için beklenmedik, şaşırtıcı ve zamansız sonuçlar doğurmaktan uzak bir süreç içersinde gelişecektir.


Bu çerçeveye ve yıllık plana bağlı olmak kaydıyla iş yükü, iş dağıtımı, risk analizi ve benzeri diğer hususlar her bir denetim birimi tarafından kendi potansiyel ve ihtiyaçlarına göre yapılacaktır.


İncelemenin yapılışı ilişkin önemli bir düzenleme de, inceleme elemanlarına inceleme dosyası oluşturma zorunluluğu getirmektedir. (Bu dosya elektronik ortamda da oluşturulabilecektir). Böylece olağandışı durumlarda inceleme sürecinin işleyişi, vergi inceleme raporu eki belgelerle sınırlı olamadan, bu dosya üzerinden izlenip değerlendirmeye tabi tutulabilecektir.


3-VERGİ İNCELEMESİNE YETKİLİ OLANLAR TARAFINDAN UYULMASI GEREKEN USULLER


Yönetmeliğin en uzun ve ayrıntılı bölümü bu bölümdür ve bu haliyle bugüne kadar sadece teamül ve alışkınlıklar ve hatta kurumsal-kişisel mizaca göre şekillenen bir sorumluluk alanı kurallara bağlanmaktadır.


Yönetmeliğin özellikle önemli düzenlemelerinden biri inceleme sürecinde “işe başlama” ve “incelemeye başlama” iki ayrı başlangıç zamanı tespit etmiş olması ve bunu beli sürelere bağlamış olmasıdır. İşe başlama, incelemeye başlamadan önceki “mükellefin kendisine veya bulunduğu sektöre yönelik olarak yapılan her türlü araştırma, inceleme, bilgi isteme ve yazışma gibi faaliyetler” anlamına gelmektedir. İşe başlama için inceleme elemanına verilen süre, “inceleme görevinin verilmesinden itibaren en geç on gün”dür. (Bu süre içinde işe başlanılamaması halinde, durum gerekçeli bir yazı ile bağlı bulunulan inceleme ve denetim birimine bildirilir. İnceleme ve denetim birimi, işe başlanılamamasını haklı kılan bir mazeretin varlığı halinde en fazla on gün ilave süre verebileceği gibi inceleme görevini başka bir inceleme elemanına da verebilir.)


Öte yandan işe başlamanın tespiti, inceleme elemanları “tarafından mükellefin kendisine veya bulunduğu sektöre yönelik olarak yapılan her türlü araştırma, inceleme, bilgi isteme ve yazışma gibi faaliyetler” ile yapılacaktır.


İncelemeye başlama için öngörülen süre ise, “inceleme görevinin verilmesinden itibaren en geç otuz gün”dür. (“Bu süre içinde incelemeye başlanılamaması halinde, durum gerekçeli bir yazı ile bağlı bulunulan inceleme ve denetim birimine bildirilir. İnceleme ve denetim birimi, incelemeye başlanılamamasını haklı kılan bir mazeretin varlığı halinde en fazla on beş gün ilave süre verebileceği gibi inceleme görevini başka bir inceleme elemanına da verebilir”.)


Vergi incelemesine başlandığına esas olacak “İncelemeye Başlama Tutanağı” ise, bundan böyle en 4 örnek olarak düzenlenecektir. “Düzenlenen tutanağın bir örneği nezdinde inceleme yapılana teslim edilir. Tutanağın bir örneği inceleme elemanının bağlı bulunduğu birime, bir örneği ise mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine gönderilir”.


“İncelemeye başlama tarihi, mükellefin tutanağı imzaladığı tarih; tutanakta mükellefin imzasının bulunmaması halinde ise tutanağın vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihtir. Bu durumda incelemeye başlama tutanağının bir örneği ayrıca mükellefin bilinen adresine vergi dairesince gönderilir.”


Yönetmelikte bazı olağandışı hallerde incelemenin nasıl yürütüleceği de belirlenmiştir. (“Ölüm, gaiplik, işin veya memleketin terki gibi nedenlerle,  nezdinde inceleme yapılacak olanla temas kurulamaması veya ilgili ile temas kurulmasına rağmen verilen sürede defter ve belgenin ibraz edilmemesi, incelemeye başlama tutanağının imzadan imtina edilmesi gibi hallerde; inceleme, ilgilinin vergi dairesindeki dosyasında yer alan belgeler, veri ambarından ve diğer kaynaklardan elde edilen her türlü bilgi ve belgeler ile varsa Gelir İdaresi Başkanlığının risk analizi sonuçlarına dayalı olarak yürütülür.”)


İncelemeye başlama tutanağının muhteviyatı da ayrıntılı olarak belirlenmiştir. Bundan böyle bu tutanaklarda, “incelemenin türü” (tam/sınırlı), incelemenin yapılma yeri de (“inceleme dairede yapılacaksa buna ilişkin nezdinde inceleme yapılanın muvafakati” dahil)  yer alacaktır. aşağıda yazılı hususlara yer verilir;


İnceleme elemanlarına getirilen bir diğer ve önemli sorumluluk ise, Vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar, nezdinde inceleme yaptıkları mükellefleri, incelemeyle ilgili hak ve yükümlülükleri hakkında bilgilendirir ve bu bilgilere erişim yollarını gösterirler.


Yönetmelikte “mükelleflerin defter ve belgeleri yazılı olarak istenir ve tutanakla teslim alınır” denilmek suretiyle defter ve belge ibrazında ana usul olarak yazışma yolu benimsenmiştir. Ancak, “mükellefin yazıya gerek kalmaksızın defter ve belgelerini ibrazı üzerine, defter ve belgeler tutanak düzenlenmek suretiyle de alınabilir.”


Bu tutanağın muhteviyatı da “teslim alınan defter ve belgelerin mahiyeti ile teslim eden ve alan kişilerin kimlik bilgileri ve imzalarına yer verilir” denmek suretiyle belirlenmiş ve elektronik ortamda ibrazın da mümkün olduğu ayrıca öngörülmüştür.


Öte yandan “vergi incelemesinin mükellefin işyerinde yapılması halinde, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar, nezdinde inceleme yapılanın izni olmaksızın resmi çalışma saatleri dışında inceleme yapamazlar” denilmek suretiyle ana ilke belirleniştir. Ancak “işyerindeki faaliyetlerin sekteye uğratılmaması için gerekli tedbirler alınması kaydıyla, “tutanak düzenlenmesi ve inceleme ile ilgili emniyet tedbirlerinin alınması gerektiği hallerde, bu işlemler resmi çalışma saatleri dışında da yapılabilir.”


Getirilen önemli düzenlemelerden biri de,  “Vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar, ilgilileri tutanakları imzalamaları için zorlayamazlar” hükmüdür. Benzeri hüküm bu açıklıkta olmasa da VUK’nda da yer almasına rağmen, yönetmelikte bu açıklık ve keskinlikle vurgulanması sağlıklı bir vergi incelme ortamı açısından oldukça önemlidir.


İnceleme tutanaklarının mahiyeti de ayrıca belirlenmiş ve tutanak konusunda mükellefin bilgilendirilmesine dair incelme elemanlarını bağlatıcı bir düzenlemeye yer verilmiştir. Buna göre, “nezdinde inceleme yapılan mükellefe tutanakta yer alan hususların vergi kanunları karşısında yapılması muhtemel tarhiyat bakımından ispatlama vasıtası olduğunun, tutanağın düzenlenmesinden önce mükellefe bildirildiği hususu” tutanakta yer alması gereken zorunlu bir husus olacaktır.


Yine önemli bir düzenleme vergi inceleme raporlarının mahiyetine ilişkindir. Buna göre, “vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar, vergi kanunlarıyla ilgili kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve sirkülere aykırı vergi inceleme raporu düzenleyemezler.”


Eğer “vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar, inceleme sırasında, vergi kanunlarıyla ilgili kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve sirkülerin vergi kanunlarına aykırı olduğu kanaatine varırlarsa, bu hususu bağlı oldukları inceleme ve denetim birimleri aracılığıyla Gelir İdaresi Başkanlığına bir rapor ile bildirirler.” Bu durumda, “Gelir İdaresi Başkanlığı, en geç yirmi iş günü içerisinde görüşünü ilgili inceleme ve denetim birimine yazılı olarak bildirir.”


Çok önemli bir diğer deşiklik ise, vergi incelme raporlarının okunmasına ilişkindir. Bundan böyle bazı önemli raporlar ilgili birimin rapor okuma komisyonu tarafından değil, “Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu” tarafından değerlendirilecektir.


Vergi incelemelerine bir süre de belirlenmiştir. Buna göre, ilke en kısa sürede bitirilmek olmak kaydıyla, tam incelemelerde en fazla bir yıl, sınırlı incelemelerde ise, en fazla altı ay içinde incelemenin bitirilmesi esastır. Bu sürede bitirilemeyen incelemeler için, altı ayı geçmemek üzere ek süre verilebilecektir. (Vergi inceleme raporlarının, rapor değerlendirme komisyonlarına intikal ettiği tarih incelemenin tamamlandığı tarih olarak kabul edilir.)


Yönetmelik ile getirilen çerçeve yukarıda özetlendiği gibi mükellefleri inceleme konusunda daha koruyucu hükümler içermekle birlikte, yönetmelik kimi yönleriyle eksik ve askıda bir görünüm arz etmektedir.


Yönetmelik ile getirilen usul ve esaslara uyulmadan düzenlenen vergi inceleme raporlarının akıbeti hakkında hiçbir belirleme yapılmamıştır. Bu haliyle inceleme usullerine ilişkin yeni ihtilaflar gündeme gelebilecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder