8 Ocak 2011 Cumartesi

Kara anlatı yazarı: Vüs’at O. Bener

\

"...Yazdıklarım trajediden komediye, komediden trajediye akıyor. Konuşmayı seviyorum. Gevezeyim de galiba. Yaşadığım, gözlemlediğim şeyleri yazayım istiyorum. Birileri yazsın veyahut ben yazayım. Olmuyor ama. Yazdıktan sonra, başka türlü anlatılmalı, diyorum. Başka türlü nasıl anlatılır? Zamanı gelir, diyorum. Zamanı gelince önemi olmuyor, bugüne kadar benden çıkan her şey 'zamanı gelir' dediklerim, 'işte budur'lar değil."


...diyor değerli yazarımız Bener. 1922 senesinde Samsun'da dünyaya gelen ve "Dost" adlı öyküsüyle edebiyatımıza yeni bir soluk katan Vüs'at O. Bener, Erzincan ve Sivas'ta ilk ve orta öğrenimi bitirdikten sonra liseyi Bursa Işıklar Askeri Hava Lisesi'nde tamamladı. 31 yaşına kadar orduda görev yapan Bener, "Dost" adlı öyküsüyle (Dost da dahil bir kaç öyküden oluşan kitap, YKY'de Dost-Yaşamasız adıyla basıldı) Yeni İstanbul ve International Herald Tribune/ NY Times Öykü Yarışması'na katıldı. Bakınız, vakti zamanında İletişim Yayınları'nın bastığı "Dost".


Hayatını yazarak kazanmayı düşünmeyen Bener, kaleminin değerinin farkına vardı ve "Dost" ile katıldığı yarışmada üçüncülük kazandı. Harp Okulu'ndan sonra Bener, 1957 senesinde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Aynı sene, az yukarda bağlantısını verdiğimiz ikinci kitabı "Yaşamasız" çıktı. "Dost"un getirdiği başarıdan sonra bu hikayesi de Bener'i Türk Edebiyatı'nda hatrı sayılır bir konuma yerleştirdi.


"Ben yazar profesyonelliği nedir, bilmem. Hani bazı yazarlar kendilerine oda kurarlar, ciddi ortamlar hazırlarlar, yer kiralarlar da öyle yazarlar. İyi de yazarlar. Bense kurşun kalemle saygı ve sevgi çerçevesinde bir ilişki kurmaya çalışırım. Kalemle iletişimimiz olmalı, olmalı ki, yazabileyim."



\

Çeşitli kamu kuruluşlarında çalışan Bener, tiyatromuza değerli bir eser kazandırdı; "Ihlamur Ağacı". TDK Tiyatro Ödülü kazanan ve 1962 senesinde yazılan bu oyun, YKY'de "İpin Ucu" adlı oyun ile birlikte basıldı.


"Asker disipliniyle yetiştiğim için aile içerisinde kimi farklılıklar; özellikle iki kardeşimle kurduğum ilişkide belirgindi. Sabah uyandığımda ilk yaptığım yatağımı toplamak olurdu. Onların yaratılışları başkaydı, 'Vüs'at Abi ne der' diye çekinirlerdi."


"Dost" ve "Yaşamasız"ın İngilizce, Almanca, Fransızca ve başka dillere çevrilmesinden sonra 1980 senesinde basılan ikinci oyunu "İpin Ucu" yayımlandı. Oyun, aday olan başkao yunlarla birlikte Abdi İpekçi Ödülü'nü kazandı.
1984 senesinde Bener, ilk romanı "Buzul Çağının Virüsü"nü yayımladı. Bener'in kaleminin olgunlaştığını gördüğümüz bu eser, 1996'da İletişim'den, 2002'de de YKY'den çıktı.



\

"Annem aslından çevrilmiş Fransız Edebiyatı eserlerini okur, babam ise Türkçe üzerine makaleler hazırlardı. Amcam felsefe sözlüğü yazdı. Dil ile boğuşan bir aileydi. Benim durumum farklıydı, edebiyatla içli dışlı olamazdım. Hukuk müşavirliği yaptığım dönemlerde Danıştay'dan gelen dava dilekçelerini yazarken kalemimi ortaya çıkarırdım. Sonra Cevdet Kudret'le tanıştım. İki haftada bir toplantı yaparlardı, edebi muhabbet kaynardı. İlhan Berk'le, Turgut Uyar'la tanıştım. Abim Erhan'ın çevresinde beni abileri olarak görürlerdi."


1991 senesinde emekliye ayrılan yazar, kendini, kendi deyimiyle 'yazmaya vurdu'. 1991 senesinin sonlarına doğru yayımladığı ikinci ve son romanı "Bay Muannit Sahtegi’nin Notları" ve 1993 senesinde yayımladığı "Siyah-Beyaz" adlı öyküsü ile Yunus Nadi Yayımlanmamış Öykü Ödülü ve Sedat Simavi Vakfı Öykü Ödülü'ne layık görüldü.


"Dost'u 15 günde yazdım. Yarışmaya gittiğimde jüride Ahmet Hamdi Tanpınar, Orhan Veli ve Memduh Şevket Esendal da vardı. Esendal öykümü okumuş, beni bulmalarını istemiş. Üzerimde üniformayla karşısına çıktım. O günü, Memduh Şevket'in hoş beşini unutamam."


Orhan Kemal Ödüllü Erhan Bener'in kardeşi ve 1958 doğumlu yazar Yiğit Bener'in dayısı olan Vüs'at O. Bener, 1994 senesinde "Manzumeler" adlı ilk 'manzume' kitabını yayımladı. Bir arkadaşına okuttuğu metinlerinden seçilerek hazırlanan bu kitap, Bener'i sürekli açıklama yapmak zorunda bırakmış. Bir kısım okuyucuların şiir diye adlandırdığı bu manzumelere şiir demek, Bener'e şairlere saygısızlık olarak göründüğünden, röportajlarında bu konuyla ilgili sorulan sorulara bu cevabı verip, eklermiş; "...Şiir değil, manzume. Ama iyi manzume!"



\

1997 senesinde "Mızıkalı Yürüyüş" adlı öyküsünü ve bir sene sonra "Kara tren adlı öyküsünü yayımlayan (YKY'de ikisi birarada basıldı) yazar, 2001 senesinde "Kapan"ı yayımladı. Ayrıca, çeşitli yazarların Oğuz Atay için yazdıkalrı "Oğuz Atay'a Armağan" adlı eserde yer alan Bener, 1 haziran 2005 tarihinde hayatını kaybetti.


Bener için yazılan kitaplar;
Vüs'at O. Bener: Bir Tuhaf Yalvaç
Kara Anlatı Yazarı Vüs'at O. Bener (Semih Gümüş)
Havva'ya mektuplar: Vüs'at O. Bener'in Anısına
Bir Usta, Bir Dünya: Vüs'at O. Bener



Bu yazı queennothing tarafından hafif.org adresli sitede yayımlanmak üzere yazılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder