10 Ocak 2011 Pazartesi

Gripsiz Bir Kış Geçirmenin Yolları


Bu günlerde etrafınızda insanları ellerinde mendille görüyorsunuz. Hapşıranların sayısı artıyor. Sizde bir sabah kendinizi gribe yakalanmış bulmak istemiyorsanız yapmanız gerekenler çok basit….


GRİPLE İLGİLİ MİTLER
Anneniz, ıslak saçla yatmanın soğuk algınlığına yol açtığı konusunda kesinlikle tartışma kabul etmiyor. Uzmanlarsa bunun doğruluk payının sadece yüzde 50 olduğunu söylüyor. Yani aslında, soğuk algınlığı ve gribe bazı bulaşıcı virüsler yol açsa da; vücut ısısının 35 derecenin altına düşmesi bu virüslerin çoğalmasını kolaylaştırıyor. Tabii bu virüsleri almak için öncelikle bir taşıyıcıyla temas etmek gerekiyor. Virüsler, gözenekli yüzeylerde sekiz saate kadar, sert ve pürüzsüz yerlerdeyse iki güne kadar canlı kalabiliyor.


NE YAPMALI?
Korunmanın ilk ve en önemli kuralı, ellerinizi düzenli olarak sabunla yıkamak. Kullanılan kağıt mendilleri hemen çöpe atmak, başkalarıyla aynı kap kacağı, bardağı kullanmamak, kolunuzun içine (elinize değil) öksürmek ve hapşırmak çok önemli. Ellerinizi gözlerinizden, ağzınızdan ve burnunuzdan uzak tutmak da işe yarayacak diğer önlemlerden. Sağlık merkezlerine yolu düşenlerin ise kesinlikle maske kullanması gerekiyor.


AŞI MESELESİ
Geçen yılbaşında domuz gribi tüm dünyayı etkiledi. Hastalık yüzünden milyonlarca kişi hastanelik oldu, ülkemizde de 400’ün üzerinde kişi hayatını kaybetti. Aşının yan etkileri hâlâ tartışılsa da, uzmanlar özellikle yurt dışına sık seyahat edenlerin, aşırı kiloluların ve hamilelerin doktorlarına başvurmalarını öneriyor.


BELİRTİLER KARIŞABİLİR
Sizi yatağa düşürenin soğuk algınlığı olduğunu bilmek, hem iyileşme sürecini kısaltır hem de sizi hastalığı yaymaktan alıkoyar. Soğuk algınlıkları çoğunlukla hapşırma, öksürük ve boğaz ağrısıyla başlayıp; akan, tıkanan burun tablosuyla devam ediyor.


Oysa grip genellikle yüksek ateş, titreme, terleme, kas-eklem ağrıları ve çok şiddetli boğaz ağrısı gibi belirtilerle seyrediyor. Soğuk algınlığı çoğu zaman kendi kendine iyileşirken, grip mutlaka tıbbi müdahale gerektiriyor.


BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN
Günlük iş temposu, stres, trafik gibi nedenlerden dolayı vücut toksinlerle yüklenir. Bu da bağışıklık sistemini büyük ölçüde zayıflatır. Vücudun detoks mekanizmasını güçlendirmek için lahana, soğan ve sarımsak gibi yararlı besinler tüketmeye özen gösterip, her gün bol temiz hava almaya ve düzenli spor yapmaya çalışın.


TAKVİYELERİ BİLİNÇLİ ALIN
Ota Güzellik ve Tıp Merkezi’nden enfeksiyon hastalıkları uzmanı Tülay Türksoy Akvardar, “Bağışıklık sisteminin güçlü olması sağlıklı olmamız, yani daha az hastalanıyor olmamız anlamına gelir” diyor ve ekliyor: “Eczane hatta marketlerde bağışıklık sistemini güçlendirmek için ilaçlar ve bitkisel ürünler bulunur ama bunların bilinçsiz kullanımının sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabilir… “


KETEN TOHUMU YARARLI
Bağışıklık sisteminizin zayıf olduğunu düşünüyorsanız ilk yapmanız gereken bir doktora başvurmaktır. Tabii beslenme de güçlü bir bağışıklık sistemi için çok önemli. Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Tülay Türksoy Akvardar, ideal beslenme sistemini şöyle özetliyor: “Brokoli, kivi, enginar, yoğurt, domates ve havuç bağışıklık sistemini güçlendirir. Keten tohumunda bulunan lignan da kanser riskini azaltır.”


DOĞAL YÖNTEMLER
Söz konusu doğal tedavi yöntemleri olduğunda neyin tam olarak işe yaradığına karar vermek güç. Ancak aşağıda verdiğimiz önerilerin gribe karşı etkili olduğu konusunda pek çok doğal tıp uzmanı hemfikir. Soğuk algınlığı ve gribi uzak tutmanın en etkili yollarından biri bol bol su içmek


Oysa pek çok kişi, kışın soğuk havalarda su içmiyor çünkü yaz sıcaklarında olduğu kadar sık susamıyor ve böylece virüslerin kuru boğaz ve burun mukozasına saldırması çok daha kolay hale geliyor. Sıcak bitki çayları da bu bölgeleri nemli tutmak için ideal.


Peki probiyotikler sadece sindirim sistemine mi iyi gelir? Hayır! İyi bakteriler, soğuk algınlığı ve gribe karşı bünyeyi güçlendirmenin iyi bir yolu. Çünkü bağışıklık sisteminin yüzde 70’i, sindirim hattı üzerinde bulunuyor. Bunun için reçetesiz satılan besin takviyelerinden kullanabilir ve marketlerdeki probiyotikli besinlerden tüketebilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder