Devlet Personel Hukuku etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Devlet Personel Hukuku etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Ocak 2011 Salı

2011 memur maaş hesabı

2010 Yılının ikinci yarısına ait bütçe ile belirlenen  %4'lük memur zammına %0.21'lik  enflasyon farkının  ilave edilmesiyle  2011 yılı birinci yarısına ait  memur maaş verileri  kesinleşmiş oldu. Buna göre;
0,059445 olan memuriyet katsayısı   0,061954'e


0,018843 olan yan ödeme katsayısı   0,019638'e

793,10 olan taban aylığı                      826,56'ye    yükseldi.

Bu verilerle birlikte, kanun gereği en yüksek memur maaşına göre hesap edilmekte olan kıdem tazminatı tavanı da  1 Ocak-30 Haziran 2011 dönemi için  2.517,01-TL'dan %4.2 artış ile 2.623,23-TL'sına yükselmiş oldu.

2011 Maaş verileri ile örnek olarak; GİH sınıfına mensup, 4/1 dereceden aylık almakta olan,üniversite mezunu, 15  yıl kıdemli,eşi çalışmayan ve iki çocuk için çocuk yardımı almakta olan  bir memurun zamlı maaşını şu şekilde hesap edebiliriz.

İlk olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun (DMK)  43 .maddesinde yer alan memur gösterge tablosunda 4/1. derece karşılığı gösterge bulunur ki bu rakam 915'tir.

Memurun asli maaşı göstergesi ile memur maaş katsayısının çarpımından oluşur.Örnekteki memurun aylık gösterge maaşı;   915*0,061954=56,69-'dur.

İkinci olarak yine 43. madde (b) fıkrası gereğince madde DMK'na ek 1 sayılı listeden   bulunur.GİH sınıfına mensup üniversite mezunu 4. derece memurların ek göstergesi 800'dür.Ek göstergenin memur maaş katsayısı ile çarpımından ek gösterge tutarı bulunur.

Ek gösterge ; 800*0,061954=49,56-

375 Sayılı KHK'ye göre memurun 25 yılı aşmamak üzere her bir kıdem yılı  20 katsayı ile çarpılır.Buna göre örnekteki memurun kıdem aylığı ; 20*15*0,061954=18,59'dır.

Yine 375 sayılı KHK'ye göre her memura aynı tutarda taban aylığı ödenir ki,sözkonusu tutar 1 Ocak-30 Haziran  2011 dönemi için  826,56-'dır.

Memurlara  halen yürürlükte olan 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu kararı gereğince sınıf,ünvan ve kadro derecelerine göre farklı tutarlarda özel hizmet tazminatı ödenir. Örnek memurun özel hizmet tazminat oranı GİH sınıfı 4. dereceden aylık alması itibarıyla %55'tir.Özel hizmet tazminatının hesabı ise; en yüksek memur göstergesi olan 1500 ile en yüksek ek göstergesi olan 8000 toplamının memur maaş katsayısı ve özel hizmet tazminat oranı ile çarpılmasından ibarettir.Yani;

Özel hizmet tazminatı ; (1500+8000)*0,061954*0,55=323,71'dir.

Memurun halihazırda aynı Bakanlar Kurulu kararında yer alan yan ödeme puanı ise  500'den ibarettir.

Sözkonusu yan ödeme puanı yan ödeme katsayısı ile çarpılır.

Memurun yan ödeme tutarı; 500*0,019638=9,82'dır.

Kurumlarınca ayrı olarak ek ödeme ve döner sermaye ödenmeyen memurlara ayrıca 375. sayılı KHK'ye dayanılarak ek ödeme yapılmaktadır.Ek ödeme oranı  sözkonusu memur için %65 olup, hesap şekli özel hizmet tazminatı ile aynıdır.

Ek ödeme ; (1500+8000)*0,061954*0,65= 382,57-

Memurlara çalışmayan eş için aylık 1823 gösterge tutarında aile yardımı ödenir.

Aile yardımının hesabı; 1823*0,061954=112,94-olur.

Çocuk yardımı ise her bir çocuk için 250 gösterge,6 yaşından küçükler için 500 göstergedir.Memurumuzun

çocuk yardımı; 2*250*0,061954=30,98-'dır.

Tüm gelirlerin toplamı memurun brüt kazancını verir.Maaşı hesaplanan memurun brüt kazancı

56,69+49,56+18,59+826,56+323,71+9,82+382,57+112,94+30,98=1811,42'dır.( Emekli keseneği devlet payının usül olarak bordro brüt toplamında gösterilmesi  maaş netinde değişiklik yapmaz.)

KESİNTİLER 

Tüm ücretlerde olduğu gibi brüt kazanç üzerinden ilk olarak binde 6,6 (% 0,66) oranında damga vergisi kesilir.Ancak memurların aile ve çocuk yardımları damga vergisinden muaftır. Bu nedenle toplam brüt kazançtan eş ve çocuk yardımları (112,94+30,98) düşüldükten sonra kalan  1667,50- üzerinde damga vergisi kesilecektir.

Bu durumda damga vergisi tutarı; 1667,50*0,0066=11,01- olur.

Memurun maaşından ikinci olarak emekli keseneği düşülür.Emekli keseneği memurun tüm maaş unsurlarından kesilmez.Emekli keseneğine esas maaş unsurları; gösterge,ek gösterge, kıdem aylığı,taban aylığı ve özel hizmet tazminatının ek göstergeye göre belirlenen  bir oranından  (Aşağıdaki tabloda görüleceği üzere  ek göstergesi olmayanların ve ek göstergesi  2200'den düşük olanların emekli keseneğine dahil edilecek tazminat oranı %40'tır.) ibarettir. Memur maaş ve özellikle emekli maaşlarına etki eden asıl faktör,aynı zamanda  tazminat oranını da belirlemesi nedeniyle ek göstergedir. 


Emekli keseneğine esas ek gösterge karşılığı  tazminat oranları
































Ek Göstergesi  8400 ve yukarısı olanlar için% 240
Ek Göstergesi 7600 dahil-8399 aralığında olanlar için% 200
Ek Göstergesi  6400 dahil-7599 aralığında olanlar için% 180
Ek Göstergesi 4800 dahil-6399 aralığında olanlar için% 150
Ek Göstergesi 3600 dahil-4799 aralığında olanlar için% 130
Ek Göstergesi 2200 dahil-3599 aralığında olanlar için% 70
Diğerlerinde% 40


Memurun %40 oranının hesabı özel hizmet tazminatı gibidir.Yani (1500+8000)*0,061954*0,40=235,43-

Bu durumda memurun emekli keseneğine esas matrah toplamı şu şekildedir: 56,69+49,56+18,59+826,56+235,43=1186,83-

Şahıs emekli keseneği ise, %16'lık oran üzerinden ;1186,83*0,16=189,89- olur.

(NOT:1.10.2008 tarihinden sonra işe başlamış memurlar için genel sağlık sigortası dahil kesinti oranı %14'tür.

Eski memurların %5'lik genel sağlık sigortası şahıs payları halihazırda devlet tarafından karşılanmaktadır)

Üçüncü olarak memurun gelir vergisi hesabı yapılır.Memurun kimi kazançları vergiden muaftır.Memurun gelir vergisine tabi kazançları gösterge,ek gösterge,kıdem aylığı ve taban aylığıdır.Örnek memurumuzun gelir vergisine esas kazançlar toplamı; 56,69+49,56+18,59+9,82+826,56=961,22-'dir.Gelir vergisi matrahı ise; sözkonusu tutardan emekli şahıs keseneği ,sendika aidatı ve ayrıca özel sağlık ve bireysel emeklilik şirketlerine yapılan aylık ödemelerin çıkartılması ile bulunur.   

Memurun gelir vergisi matrahı bu durumda; 961,22-189,89=771,33-tür.

Gelir vergisi oranı ise kümülatif vergi matrahı (ay ay üst üste ilave edilen vergi matrahı. Örnek olarak;aylık  vergi matrahı birinci ay 1000,ikinci ay 1100,üçüncü ay 1200 olan ücretlinin kümülatif vergi matrahı üçüncü ay itibarıyla  1000+1100+1200=3300 olur)  9.400- olana dek %15, 9400'ü geçip 23.000- olana dek %20, fazlasında (80.000'e kadar) %27'dir.

Memurumuz için geçerli olan vergi oranını %15 kabul ettiğimizde,

Gelir vergisi kesintisi; 771,33*0,15=115,70- olur.

Bu durumda memurun kesintiler toplamını (11,01+189,89+115,70=316,60) brüt kazançtan düştüğümüzde  net maaş ortaya çıkmış olur.

Memurumuzun net maaşı; 1811,42-316,60=1494,82-dır.

Memurun maaşına diğer ücretliler gibi asgari geçim indirimi ilave edildiğinde net ele geçen bulunmuş olur.

Asgari geçim indirimi,Ocak ayında geçerli olan brüt asgari ücret üzerinden hesaplanır.Çalışan için %50, çalışmayan eş için %10,ilk iki çocuk için %7,5'ar ve fazla her bir çocuk için %5'tir.Memurumuzun asgari geçim indirimi oranı %50+%10+%7,5+%7,5=%75'tir.Pratik hesabı   796,50*0,15*0,75=89,61- şeklindedir. Buradaki 0,15 değişmez gelir vergisi oranıdır.

Son olarak memurumuzun eline geçecek net maaşı  ;1494,82+89,61=1584,43- şeklinde belirlenmiş olur.

memur emekli maaş ve ikramiyesi nasıl hesaplanır

Memur emekli maaş ve ikramiyesi memur maaş bordrosundan çok kolay hesaplanabilir.Bu hesabı yapabilmek için bordroda "emekli aylığına esas tutar" veya "emekli aylığı" gibi adlarla yazılı rakamı bilmek yeterli.Şayet sözkonusu emekli aylık tutarı yazılı değilse,emekli keseneği şahıs kesintisinin 0,16'ya bölümünden  (veya 16'ya bölünüp 100 ile çarpımından bulunan rakam)  çıkan sonuç ta yeterli olur.
Memurun emekli aylığına esas tutarı oluşturan kalemler şunlardır:

-Gösterge

-Ek gösterge

-Kıdem aylığı

-Taban aylığı

-Ek göstergesine göre belli bir oranda özel hizmet tazminatı

Örnek olarak; 1/4. dereceden emekli olan bir GİH memurunun (memur,şef ,şube müdürü farketmez.hepsinin emekli maaş ve ikramiyesi aynıdır)  hesabını yapalım.

Memurun göstergesi 1500,ek göstergesi 2200'dür.

Her ikisi de memur maaş katsayısı ile çarpılır.

Gösterge:       1500*0,061954= 92,93-

Ek gösterge:   2200*0,061954=136,30-

Memur kıdeminin her bir yılı için,25 yılı aşmamak üzere 20 gösterge tutarında kıdme aylığı verilir. 

Kıdem aylığı :  25*20*0,061954=30,98-

Taban aylığı :826,56- (Tüm memurlarda aynıdır)

Özel hizmet tazminatı ,memurun ek göstergesi 2200-3599 aralığında olduğu için emekli aylığına esas özel hizmet tazminat oranı %70'dir.Sözkonusu oran; ek göstergesi 0-2199 aralığında olanlar için %40, 3600-4799 aralığında olanlar için %130, 4800-6399 aralığında olanlar için %150'dir.

Özel hizmet tazminatı hesabı ise; (1500+8000)*0,70*0,061954=411,99- olur.

Memurun tüm bu maaş unsurlarının toplamı emekli aylığına esas tutarı verir.

(92,93+136,30+30,98+826,56+411,99)=1498,76-

Memurlara emekli aylığına esas tutar üzerinden hizmet yıllarına göre belirli oranlarda emekli maaşı  bağlanır.Bu oran; 25 yıl çalışmış memurlar için %75 iken ,25 yıldan fazla çalışmış memurlar için %1 artar iken,eksik çalışılan her bir yıl için ise %1 azalır.

Memurumuzun 25 yıl kıdemi bulunduğuna göre emekli maaşı  emekliliğe esas aylığının %75'i  oranında olacaktır.Kıdem hesabında yıldan artan süreler de dikkate alınır.

Yani emekli maaşı; 1124,07-TL'dır.Bu rakama aylık 44,96- vergi iadesi ilave edilir.Aynı memur 30 yıl hizmetten sonra emekliye ayrılsa idi emekli maaş  bağlanma oranı %80'e,maaşı 1199,01-TL +%4 vergi iadesi, emekli ikramiyesi ise 30*1498,76=44963-TL'e yükselecekti.

Emekli memurumuza emekli ikramiyesi olarak  her bir  kıdem yılı karşılığında emekli aylığına esas tutarında (1498,76-) ödeme yapılır.Bu durumda alabileceği ikramiye tutarı (25*1498,76=37,469-TL) olur.Emekli ikramiyesi hesabında 30 yıldan fazla hizmet yılları ile yıldan artan süreler dikkate alınmaz.

Bu kez 25 yıl çalışan bir mühendisin emekli maaş ve ikramiye hesabını yaparsak;
Gösterge+ek gösterge;(1500+3600)*0,061954=315,97-
Kıdem aylığı; 20*25*0,061954=30,98-
Taban aylığı; 826,56-
Özel hizmet tazminatı; (1500+8000)*0,061954*1,3=765,13-
Emekliliğe esas aylık toplamı; 315,97+30,98+826,56+765,13=1938,64-
Bu durumda emekli maaşı; 1938,64*0,75=1453,98-TL + %4 vergi iadesi,
Emekli ikramiyesi ise; 1938,64*25=48.466-TL olur.



Devamsızlık yapan işçi tazminatsız çıkartılabilir mi?

İşçinin devamsızlık yapması durumunda iş sözleşmesinin işverence tazminatsız feshedilip feshedilemeyeceği konusunda bazen tereddütte kalındığı görülmektedir.


Haklı durumda olmalarına rağmen çoğu kez işverenler usuli eksiklikler nedeniyle gereksiz yere ihbar ve kıdem tazminatı ödemek zorunda kalmaktadırlar.


İş sözleşmesini fesheden taraf uyuşmazlık çıkması halinde haklı bir nedenin varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Haklı sebeple feshedilecek iş sözleşmesinin belirli veya belirsiz süreli olmasının herhangi bir önemi yoktur. Fakat iş sözleşmesinin feshedilmesi için mutlaka feshin diğer tarafa bildirilmesi gerekir.


4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-g maddesine göre;


· İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü işe gelmemesi,


· İşçinin bir ayda üç iş günü işine gelmemesi,


Durumlarında devamsızlık nedeniyle işçinin iş sözleşmesi feshedilebilecektir. Ancak, burada fesih yapmadan önce mutlaka devamsızlık tutanakları düzenlenmeli ve noterden işçinin adresine bir yazı gönderilmek suretiyle savunması talep edilmeli ve haklı bir nedeni olup olmadığı araştırılmalıdır.


İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü işe gelmemesi, işçinin bir ayda üç iş günü işine gelmemesi durumunda devamsızlık nedeniyle işçinin iş sözleşmesi feshedilebilecektir.


İşveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz.


Fesih yapmadan önce mutlaka noterden işçinin adresine bir yazı gönderilmek suretiyle savunması talep edilmeli ve haklı bir nedeni olup olmadığı araştırılmalıdır. İhtarname ile işçinin savunmasını yapabilmesi için makul bir süre (en azından 3 gün) verilmesi uygundur.


İşçinin devamsızlık yaptığı tarihten itibaren mutlaka her gün ayrı ayrı devamsızlık tutanağı düzenlenmelidir. Bilahare işçinin devamsızlık tutanakları SGK'ya verilecek eksik gün bilgi formu ekine konularak SGK'ya bildirilmelidir. Eksik gün gerekçesi olarak da "15 Devamsızlık" kodu seçilmelidir.


Aylık prim ve hizmet belgesinde, hem de işten ayrılış bildirgesinde çıkış nedeni olarak "29- İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih" kodu seçilmelidir.


Yargıtay bir kararında (Yargıtay 9. HD. E. 1989/10495, K. 1990/1519, T.15.02.1990), haklı bir sebep olmaksızın bir ay içinde üç işgünü işe devam etmeyen işçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedilebileceğini belirtmiştir. Bu fıkra hükmüne istinaden iş sözleşmesinin bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedilebilmesi için işçinin gelmeme nedeninin işverence araştırılması ve haklı bir nedenin olmadığının anlaşılması gerekmektedir.


Yoksa salt işçinin işe gelmemiş olması nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilmiş olması halinde sonradan işçinin haklı bir nedeninin bulunduğunun anlaşılması durumunda ihbar ve kıdem tazminatı ödenme zorunluluğu doğabilecektir. Belirtilen bir aylık süre, takvim ayı olarak değil, ilk devamsızlık yapılan gün ile bir sonraki ayın aynı günü arasındaki süredir.


İş sözleşmesi bu şekilde işçinin devamsızlığının tespiti ve usulüne uygun şekilde işçinin gelmeme nedeninin işverence araştırılması ve haklı bir nedenin olmadığının anlaşılması halinde feshedilirse kıdem tazminatı veya ihbar tazminatı ödenmeyecektir.


Bu durumda işçinin kullanmadığı yıllık izinlerin ücreti ile ücret alacaklarının ise ödenmesi gerekecektir.


Resul KURT

Eş durumundan tayinde memura kötü haber

Tayin talebinde bulunan memurun eşinin de memur olma şartı aranmaya devam edecek. Danıştay 5. Dairesi, Devlet Memurları Kanunu'nun memurların eş yönünden tayin olmalarını düzenleyen maddesinin iptal istemini reddetti.


Danıştay 5. Dairesi, binlerce memuru yakından ilgilendiren bir karara imza attı. Daire, Devlet Memurları Kanunu'nun memurların eş yönünden tayin olmalarını düzenleyen maddesinin iptal istemini reddetti. Buna göre, memurların tayin istemeleri durumunda, eşinin de memur olma şartı aranmaya devam edilecek. Bir sendika, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik'in bir memurun atanması için eşinin de memur olma şartını düzenleyen maddesi ile Gümrük Müsteşarlığı Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin bazı maddelerinin iptali istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.


Yönetmeliğin, eş durumu tayinini düzenleyen bölümde, "Özür grubuna dayanarak memurun yer değiştirme isteğinde bulunabilmesi için; eşinin Devlet Personel Dairesi Kurulması Hakkındaki 13/12/1960 tarih ve 160 sayılı kanuna tabi bir kurumda memur statüsünde çalıştığını, görev yeri belgesi ve nüfus kâğıdı örneği ile belgelendirmesi gerekir. Ayrıca, eşlerden birinin bağlı olduğu nüfus idaresinden alınacak evlilik durumunu kanıtlayan belgenin de eklenmesi gerekir." ifadesi yer alıyor. Davayı görüşen Danıştay 5. Dairesi'nin kararında Devlet Memurları Kanunu'nda yer alan "Kurumlarda yer değiştirme suretiyle atamalar, hizmetlerin gereklerine, Türkiye'nin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılır." hükmü hatırlatıldı.


Kararda devlet memurlarının ve yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi Gümrük Müsteşarlığı personelinin atamalarında Anayasa'nın öngördüğü şekilde aile birliğinin muhafaza edilmesini sağlayacak şekilde hizmetin gereklerini esas alarak atamayı belirli kurallara bağlama, görevde verimliliği artırma ve yurdun değişik hizmet bölgelerinde görev yapmalarını sağlayarak hizmetin yaygınlaşmasını temin etme amacıyla hizmet gereklerine aykırı görülmediği ifade edildi. Daire kararında memurların eş durumundan atamalarını düzenleyen madde Anayasa'ya aykırı görülmedi ve iptal istemi oybirliğiyle reddedildi.

Hizmet dökümü için artık adres e-Devlet

1 Kasım 2010 gününden itibaren hizmet dökümlerinizi SGK web sayfası üzerinden değil, e-Devlet web sayfası üzerinden alacaksınız. Ayrıca, emeklilerin aylıklarını aldıkları banka değişikliği de artık e-Devlet web sayfası üzerinden yapılacak. Bugüne kadar www.ssk.gov.tr, www.bagkur.gov.tr ve www.emekli.gov.tr sayfalarından isteyen her vatandaş özgürce girerek kendisine ya da bir başkasına ait verileri sorgulama imkânı buluyordu.


E-DEVLET’TEN HİZMET ALMAK İSE ŞİFREYLE


e-Devlet üzerinden hizmet almak için ise önce aşağıdaki şekillerden birini seçerek şifre almanız gerekiyor:


1- e-Devlet şifresi


2- Mobil imza


3- Elektronik imza


4- TC kimlik kartı


E-DEVLET ŞİFRESİ NASIL ALINIR?


e-Devlet şifrenizi içeren zarfınızı PTT merkez Müdürlüklerinden, şahsen başvuru ile, üzerinde T.C. Kimlik numaranızın bulunduğu kimliğinizi ibraz ederek temin edebilirsiniz. Şifre ilk alındığında PTT tarafından işlem masrafı olarak 1 TL tahsil edilmektedir. Şifrenin kaybedilmesi, unutulması vb. durumlarda PTT’den alınacak her şifre için ayrıca 10 TL ücret ödenmektedir. Bu masraf dışında herhangi bir yıllık ücret ödenmesi söz konusu değildir.


MOBİL İMZA NASIL ALINIR?


Mobil elektronik imza GSM işletmecileri tarafından sunulan bir hizmettir. Aboneliği üç aşamadan oluşur. Ön başvuru, başvuru ve aktivasyon. Bu hizmeti kullanmak için GSM operatörlerinden bilgi alabilirsiniz. e-Devlet Kapısı’nda mobil imza kullanımı için e-Devlet Kapısı’nca herhangi bir ücret talep edilmezken, GSM operatörleri tarafından bir ücretlendirme mevcuttur.


ELEKTRONİK İMZA NASIL ALINIR?


Elektronik imza, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından onaylı Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcılar tarafından sunulmaktadır. Bu firmaların listesi ve diğer bilgilere www.tk.gov.tr adresinden ulaşabilirsiniz.


TC KİMLİK KARTI NASIL ALINIR?


TC kimlik kartı, yakın gelecekte kanuni olarak nüfus cüzdanının yerine geçerek, vatandaşlık kartı olarak kullanılacaktır. TC kimlik kartı, yapılan pilot uygulama kapsamında, Bolu ilinde ikamet eden vatandaşlarımıza verilmektedir. TC kimlik kartı ile giriş yapabilmeniz için iki yöntem bulunmaktadır:


Standart Kart Okuyucu ile giriş: TC kimlik kartı ve PIN ile giriş yapabilirsiniz. Bilgisayarınızda standart kart okuyucunun sürücüsü ve AKİS sürücüsü kurulu olmalıdır.


Kart Erişim Cihazı ile giriş: Sahip olduğunuz bir KEC ile www.turkiye.gov.tr’nin belirleyeceği politika ile giriş yapabilirsiniz. Giriş, ilk etapta kart, PIN ve parmak izi üçlüsü kullanılarak yapılacaktır. Bu yöntem standart kart okuyucuya göre çok daha güvenli bir giriş yöntemidir. Bilgisayarınızda KEC sürücüsü ve OYA kurulu olmalıdır.


ALİ TEZEL


GAZETE HABERTURK

Ebeveyn ölünce yetim aylığı alınabilir

Malul çocuklar ana-babaları sağ ise onlar üzerinden ölünceye kadar sağlık yardımı alabilecekleri gibi ana-babaları vefat ederse yine onlar üzerinden ölünceye kadar yetim aylığı alabilirler


Malul çocukların, ana-babaları üzerinden sosyal güvenlik sisteminden gelen iki tür hakları vardır.


1- Yaşayan ana-baba üzerinden ömür boyu sağlık yardımı alma hakları.


2- Vefat etmiş ana-baba üzerinden ömür boyu yetim aylığı alma hakları. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 3'üncü maddesi gereğince, ana-babaların, çocuklarına Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında Sosyal


Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından sağlık yardımı aldırabilmesi için şu şartların olması gerekir:


a- Kız veya erkek fark etmez genel olarak çocukların 18 yaşını tamamlamamış olmaları.


b- Ancak, çocuklar lise ve dengi öğrenim veya 5.6.1986 tarihli ve 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'nda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde mesleki eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmaması gerekir.


c- Kaç yaşında olursa olsun malul olduğu (yüzde 60'tan fazla rapora sahip olduğu) tespit edilen evli olmayan çocuklara ise ömürleri boyunca sağlık yardımı verilir. Görüldüğü üzere malul olmayan çocuklara en fazla okuması şartıyla 25 yaşında kadar sağlık yardımı verilirken, çocuğun yüzde 60'tan fazla oranlı sağlık kurulu raporuyla malul sayılması halinde bu süre ömür boyu devam etmekle birlikte yeni 5510 Sayılı Kanun, evlenen malul çocuklara ana-baba üzerinden sağlık yardımı verilmesi uygulamasına son vermiştir.


Eskiden 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 106'ncı maddesine göre,


"b) 18 yaşını veya ortaöğrenim yapıyorsa 20 yaşını, yükseköğrenim yapıyorsa 25 yaşını doldurmamış veya 18 yaşını doldurmuş olup da çalışamayacak durumda malul erkek çocukları ile yaşları ne olursa olsun evli bulunmayan ve sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmayan veya bunlardan aylık yahut gelir almayan kız çocukları"na sağlık yardımı SSK tarafından veriliyordu. Madde metninden görüleceği üzere malul erkek çocuklara evli dahi olsalar bir ömür boyunca ana-baba üzerinden SSK sağlık yardımı verilirken, yeni kanun bu uygulamaya son vermiş ve özürlülere hak kaybı yaşatmıştır.


ESKİ HAKLAR BİR SÜRE DAHA DEVAM EDECEK


Öte yandan 5510 Sayılı Kanun'un "Genel sağlık sigortası geçiş hükümleri" geçici 12'nci maddesi, eski kanunlardan gelen hakları bir süre daha devam ettirme hakkı getirmiştir. Maddeye şöyledir: "İlgili kanunlar gereği tedavi yardımları karşılanan kişiler, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte herhangi bir işleme gerek kalmaksızın, bu kanun açısından genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır. Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ilgili kanunları gereği bakmakla yükümlü olunan kız çocukları bu kanun gereğince de bakmakla yükümlü olunan kişi sayılır. Ancak durumlarında değişiklik olduğunda sağlık


hizmetlerinden yararlanma koşulları bu kanun hükümlerine göre yeniden belirlenir. Bu kişilerin sigortalı ve sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişilere ilişkin bilgileri ilgili kurumlar tarafından bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren en geç üç ay içinde kuruma bildirilir."


VEFAT ETMİŞ ANA-BABA ÜZERİNDEN ÖMÜR BOYU YETİM AYLIĞI ALMA HAKLARI


5510 Sayılı Kanun'un 32 ile 36'ncı maddeleri, ölüm sigortasından aylık bağlama hususlarını içermektedir. Bu maddeye göre çocukların, vefat eden ana veya babaları üzerinden yetim aylığı alabilmesinin şartları vardır. "Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan;


1) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların veya,


2) Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malul olduğu anlaşılanların veya,


3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının, her birine % 25'i oranında yetim aylığı verilmektedir."


Görüldüğü üzere, sağlıklı erkek çocuklara en fazla 25 yaşına kadar yetim aylığı verilirken malul erkek çocuklara ömür boyunca yetim aylığı verilmektedir. Öte yandan, malul olup da ömür boyunca yetim aylığı alacak olan çocuklar evlenseler bile yetim aylığı almaya devam ederler.


HEM ANASIZ HEM DE BABASIZ KALANLARA YÜZDE 50


Yine mevzuat gereğince, çocuklardan sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her birine % 50'si oranında yetim aylığı verilmektedir.


Sigortalı tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya soy bağı düzeltilmiş veya babalığı hükme bağlanmış çocukları ile sigortalının ölümünden sonra doğan çocukları, bağlanacak aylıktan aynı şartlarla yararlanırlar.


SGK ARA SIRA KONTROL MUAYENESİ YAPTIRABİLİR


Kanunun 94'üncü maddesine göre; SGK, aylık veya gelir bağlanan ve çalışma gücünün en az % 60'ını yitiren malul çocukların kontrol muayenesine tabi tutulmasını talep edebilir.


Çalışma gücünün en az % 60'ını yitiren malul çocuklara bağlanmış bulunan gelir ve aylıklar, kontrol muayenesi sonunda tespit edilecek malullük durumuna göre, malul olmaktan çıkmışlarsa rapor tarihinden sonraki ödeme dönemi başından itibaren kesilir.

Ücreti ve SSK primi ödemeyen işçi, kıdem tazminatı alabiliyor

BU konu yaklaşık 10 milyon işçiyi yakından ilgilendirdiği için son derece önemli.


Ücreti ödenmeyen işçi, “Madem ücretimi ödemeyi geciktirdiniz ben de işi bırakıyorum. Hem geciken ücretimi hem de kıdem tazminatımı ödeyin” diyebiliyor.


20 GÜNÜ AŞARSA


Buradaki gecikme, bir-iki günlük ya da 5-10 günlük bir gecikme değil. En az 20 gün geçtiği halde, mücbir sebep olmadan, ücretin ödenmemesi gerekiyor.


İş Kanunu’na göre, işçi ücretinin (aksine sözleşme olmadığı takdirde), işçi bir ay çalıştıktan sonra ödenmesi gerekir (İş Kanunu Md. 32). İş Kanunu’nun 24/II-e bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda değerlendirildiği için ikramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi de işçiye haklı fesih imkanı verir (Yarg. 9.HD. 16.7.2008 gün ve E.2007/22062, K.2008/16398).


Ücreti 20 gün içinde ödenmeyen işçi;


1) İş yapmaktan kaçınabilir. Bu durum yasa dışı bir grev sayılmaz.


2) İşverene durumu yani ücretinin 20 gün geçtiği halde ödenmediğini bir “ihtarname” ile bildirip, geciken ücret, fazla çalışma, bayram, hafta tatili ücretleri ile birlikte “kıdem tazminatını” talep edebilir (İş K. Md. 24/II-f).


Ancak bu gibi durumlarda “ihbar tazminatı” ödenmez.


KISMEN ÖDEME


İşverenin, ücreti kısmen ödemesi durumu değiştirmiyor. Ücretin tamamı 20 gün geçtiği halde ödenmemişse, işçinin işten ayrılmadan işverene ihtarname göndermesi durumunda, kıdem tazminatı alma hakkı doğuyor. Yargıtay’ın görüşü de bu yönde (Yarg. 9. HD, 16.7.2008 gün ve E.2007/22062, K.2008/16398).


Bu nedenle, işverenlerin kıdem tazminatı sorunu ile karşılaşmamak için, ücret ödemelerini tam olarak yapmaları gerekiyor. İşçinin ücretinin bir kısmını İş Kanunu’nun 33. maddesinde öngörülen ücret garanti fonundan alabilecek olması da işçinin fesih hakkını ortadan kaldırmaz (Yarg. 9. HD. 25.1.2010 gün ve E.2008/14913, K.2010/1276. Tam metni için Bkz. www.yaklasim.com).


PRİMİ YATIRILMAYAN


İşçinin sigorta primlerinin;


- Hiç yatırılmaması,


- Eksik yatırılması veya


- Düşük ücretten yatırılması


durumunda, işçinin haklı fesih hakkı doğar ve kıdem tazminatını alır (Yarg. 9.HD, 15 Haziran 2010 Tarih ve E.2008/31534, K.2010/18798. Tam metni için Bkz. www.yaklasim.com).


Ücretin, süresinde ödenmediği durumlarda, bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizle birlikte ödenmesi gerekir.


DÜŞÜK BORDRO


Ücret bordrosunda, işçi ücretlerinin gerçeğin altında gösterilmesi, “muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlenmesi” anlamına geliyor.


Bunun yaptırımı ise vergi ve vergi ziyaı cezasının yanı sıra, 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezası (VUK Md.359).


Görüldüğü gibi, ücret bordrosunun gerçek ödeme tutarına göre düzenlenmesi, işçi ücretinin zamanında ödenmesi ve 20 günden fazla geciktirilmemesi, işçinin sigorta primlerinin de yine zamanında ve ödenen ücret üzerinden tam olarak yatırılması gerekiyor.


Aksi halde bu olayın faturası, işveren açısından çok kabarık oluyor.

7 Ocak 2011 Cuma

2011 memur zammı ve kıdem tazminatı

2011 Yılı bütçe tasarısının TBMM'ne gelmesi ile birlikte 2011 yılı birinci altı aylık dönem için memurlara verilecek zam oranı kesinleşti denilebilir.Zira,her zamanki gibi toplu görüşmeler sırasındaki ateşli müzakereler  ve uzlaştırma kurulu kararlarına rağmen önerdiği maaş zammını arttırmaya yanaşmayan hükümetin bütçe görüşmeleri sırasında da muhalefete rağmen zam oranlarını yükseltme ihtimali yok.Bu bakımdan memur maaşlarında  2010 yılının ilk altı aylık döneminde  memur maaşlarında %4 artış sağlayan zamlı maaş verileri belli olmuş durumda.Aşağıda belirtilen zamlı ücret unsurlarına 375 sayılı KHK kapsamında ek zam almakta olanlara verilecek 80-TL ve çalışmayan eş için ödenmekte olan aile yardımındaki 20-TL artış ile sendikalı memurlara üç ayda bir ödenecek 45-TL toplu görüşme primi eklenecek.

2011 YILI MEMUR MAAŞ VERİLERİ


































Ücret unsuru

 Temmuz     2010  


Ocak 2011
    Artış Oranı
Memuriyet katsayısı0,0594450,061823 %4,00
Yan ödeme katsayısı0,0188430,019597 %4,00
Taban aylığı
793,10
824,83 %4,00


2011 Yılı kıdem tazminatı tavanı:

Diğer taraftan, en yüksek memur maaşına göre hesap edilmekte olan kıdem tazminatı tavanı ise, halihazırdaki yılık 2.517,01-TL'sından 1 Ocak-30 haziran dönemi için  yine %4 artış ile 2.617,70-TL'sına yükselecek.