3 Şubat 2011 Perşembe

Ben, Madde ve Sonsuzluk

Bildiğimiz ve gördüğümüz herşeyin göründüğünden çok daha derin anlamlarının olduğu bir hayat, bir dünya ve evrende yaşamaktayız. Yüzeysel bakış açılarının son bulduğu yer olan metafizik dünyadan bahsediyorum. Tüm varlıklığımızla ilgili merakla aradığımız soruların cevabının gizlendiği alandan bahsediyorum. İlk bakışla edindiğimiz fikirlerden ve görünen evrenin ötesindeki derin evrenden bahsediyorum.


Tüm bildiğimiz değerlerin, kural ve kuramların geçersiz olduğu ve evrenimizin üzerinde kendini var ettiği metafizik evrenden bahsediyorum. Yanlız bu anlattığım, bilinmeyen metafizik evrenle ilgili bilgiler, real olmayan ama gerçek dışıda olmayan fikirlerin kabul ettiği ve anlattığı sonsuz dünya, biz o dünyanın içindeyiz ama bir türlü bağlantı kuramıyoruz değil mi? Acaba neden bağlantı kuramıyoruz ? Bağlantı yolları çok mu gizli? Yada çok basit biz mi göremiyoruz? Algılar ve düşünce sistemimiz bunları algılayacak yeteneklerden yoksun olabilir mi? Nedir bu içinden çıkamadığımız durum, herşeyin bittiği yerde başlayan metafizik dünyanın kapıları nerde acaba? Madde üzerinden yürütülen çalışmalar bu kapıyı aralayabilecek mi? Yada metafizik evrenin yani mananın işlendiği tasavvufa gerekenden fazla ilgi gösteremiyoruz mu? Daha derin bakış açıları acaba bize bu dünyayı yüzeysel anlatıyor olabilir mi? Evrendeki düzen veya bazıları için kaos, mutlak bir bilinç ve irade sonucu ise anlaşılmazlık bizim dar açıdan baktığımız anlamına geliyor olabilir mi? Yada sonsuzluk çukurundaki evrenimiz, bu çukurdaki tek gerçek olmayan olgu olabilir mi? Her şey atomdan ibaretse, atomda boşluktan meydana geliyorsa o zaman ne gerçek? Yada sonsuzluğun vücut bulma çabalarının bir parçası olabilirmiyiz? Hangi açıdan bakarsak bakalım biz, dünya ve evren yüzeysel değiliz çok deriniz hata bizim algılarımızın idrak edemeyeceği kadar.


Madde sinerjilerinin sonucu olan canlılar, içinde yaşadığımız dünya, dünyanın içinde bulunduğu evren ve bunları kontrol altında tutan bilinç, tüm bildiklerimiz bunlar bizi kontrol altında tutan güç, var oluşumuz gereği bizi bu algılardan yoksun bırakmış olabilir mi? Yada varlığımızla ilgili küçük veya tek bir sır hepimizin sonu olabilir mi? Eğer sonsuzlukta boşluklardan, içi boş olan atomlardan meydana gelmişsek demek ki bizi ayakta tutan bilinçtir ya da tüm evren bu gerçeklere rağmen yinede vardır. Evreni ve herşeyi yöneten bu muazzam bilinç neden kendi sırlarını ele versin ki yada bu eser, sahibi dışında deşifre edilemez ve içeriği öğrenilemez kurallarıyla donatılmış olabilir. Sonsuzluk çukurunda maddenin hiçlik içinde var olmasıyla biz kendi kural, ölçülerimizle ve rakamlar yardımıyla kendimize bir ömür biçtik buna da zaman dedik, zamanda yolculuk bile hayallerimizi süsledi yanlız gerçek olan sade akıllla düşündüğümüzde bile zamanın sadece madde olduğu gerçeği ortaya çıkmakta, madde olmadan önce olmayan zaman maddenin varlığıyla konumlandırıldı. Zamana sadece 3 boyutun varlığı veya sonsuzluktaki enerji alış-verişi ya da maddenin sonsuzluktaki direnişi veya maddenin devinimi de diyebiliriz. Eğer madde içi boş olan atomlardan meydana geldiyse yaşadıklarımız bir hayal mi? Biz mi gerçeğiz? Madde mi? Yoksa metafizik dediğimiz sonsuzluk mu? Madde boşluktan oluştuysa bu yaptığımız eylem ve fiillerimiz ne manaya geliyor? Yada hiç bir şey gerçek değil sadece sonsuzlukta bilinç alanları ile örülü bir düzenin içinde yaşadığımızı zan ediyor olabilir miyiz?


Düşüncelerimizin durduğu anlam ve manaların yetersiz kaldığı bir duvar beliriyor nasıl bir duvar mı ? Düşüncelerimizi odaklayamadığımız, son aşamalara geldiğimizi zan ettiğimiz anda tüm düşüncelerimizi savuran anlam kargaşaları yaşatan ama bir türlü tarif edemediğimiz bir duvar, buna yetilerimizin algı sınırıda diyebiliriz, tüm düşünce denemelerimizin son bulduğu yer, sonsuzluk ve metafizik sınırlarının bizdeki limitide olabilir bu duvar diye düşünüyorum.


Kaynak: zaman,sonsuzluk, 3 boyut için genel kültür ansiklopedi
Turan Zengin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder