11 Ocak 2011 Salı

Ücreti ve SSK primi ödemeyen işçi, kıdem tazminatı alabiliyor

BU konu yaklaşık 10 milyon işçiyi yakından ilgilendirdiği için son derece önemli.


Ücreti ödenmeyen işçi, “Madem ücretimi ödemeyi geciktirdiniz ben de işi bırakıyorum. Hem geciken ücretimi hem de kıdem tazminatımı ödeyin” diyebiliyor.


20 GÜNÜ AŞARSA


Buradaki gecikme, bir-iki günlük ya da 5-10 günlük bir gecikme değil. En az 20 gün geçtiği halde, mücbir sebep olmadan, ücretin ödenmemesi gerekiyor.


İş Kanunu’na göre, işçi ücretinin (aksine sözleşme olmadığı takdirde), işçi bir ay çalıştıktan sonra ödenmesi gerekir (İş Kanunu Md. 32). İş Kanunu’nun 24/II-e bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda değerlendirildiği için ikramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi de işçiye haklı fesih imkanı verir (Yarg. 9.HD. 16.7.2008 gün ve E.2007/22062, K.2008/16398).


Ücreti 20 gün içinde ödenmeyen işçi;


1) İş yapmaktan kaçınabilir. Bu durum yasa dışı bir grev sayılmaz.


2) İşverene durumu yani ücretinin 20 gün geçtiği halde ödenmediğini bir “ihtarname” ile bildirip, geciken ücret, fazla çalışma, bayram, hafta tatili ücretleri ile birlikte “kıdem tazminatını” talep edebilir (İş K. Md. 24/II-f).


Ancak bu gibi durumlarda “ihbar tazminatı” ödenmez.


KISMEN ÖDEME


İşverenin, ücreti kısmen ödemesi durumu değiştirmiyor. Ücretin tamamı 20 gün geçtiği halde ödenmemişse, işçinin işten ayrılmadan işverene ihtarname göndermesi durumunda, kıdem tazminatı alma hakkı doğuyor. Yargıtay’ın görüşü de bu yönde (Yarg. 9. HD, 16.7.2008 gün ve E.2007/22062, K.2008/16398).


Bu nedenle, işverenlerin kıdem tazminatı sorunu ile karşılaşmamak için, ücret ödemelerini tam olarak yapmaları gerekiyor. İşçinin ücretinin bir kısmını İş Kanunu’nun 33. maddesinde öngörülen ücret garanti fonundan alabilecek olması da işçinin fesih hakkını ortadan kaldırmaz (Yarg. 9. HD. 25.1.2010 gün ve E.2008/14913, K.2010/1276. Tam metni için Bkz. www.yaklasim.com).


PRİMİ YATIRILMAYAN


İşçinin sigorta primlerinin;


- Hiç yatırılmaması,


- Eksik yatırılması veya


- Düşük ücretten yatırılması


durumunda, işçinin haklı fesih hakkı doğar ve kıdem tazminatını alır (Yarg. 9.HD, 15 Haziran 2010 Tarih ve E.2008/31534, K.2010/18798. Tam metni için Bkz. www.yaklasim.com).


Ücretin, süresinde ödenmediği durumlarda, bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizle birlikte ödenmesi gerekir.


DÜŞÜK BORDRO


Ücret bordrosunda, işçi ücretlerinin gerçeğin altında gösterilmesi, “muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlenmesi” anlamına geliyor.


Bunun yaptırımı ise vergi ve vergi ziyaı cezasının yanı sıra, 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezası (VUK Md.359).


Görüldüğü gibi, ücret bordrosunun gerçek ödeme tutarına göre düzenlenmesi, işçi ücretinin zamanında ödenmesi ve 20 günden fazla geciktirilmemesi, işçinin sigorta primlerinin de yine zamanında ve ödenen ücret üzerinden tam olarak yatırılması gerekiyor.


Aksi halde bu olayın faturası, işveren açısından çok kabarık oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder